Durduk yerde kalkıp kendine bir kahve yapacak kadar mutlu olmalı insan, köpüklü olmasa da olur... Tek başına bile içse, huzurlu olmalı... Kalbi atıyor ya, şükretmeli... Bilmeli; en büyük nimet bu ya.
Gece acıkırsa yemeli içinden geleni. " Şişmanlama korkusu " olsun, en büyük derdi.
Mayısta bile yağmura yakalansa mesela, toprağın kokusunu içine çekmeli... Şemsiyesi bile olmasa yanında, ıslanmak ya bazen en güzeli.
Dinlemeli sevdiği şarkıları -bangır bangır-, isterse gece yarısı.
Fırlatıp atmalı sevmediği kitabı.
Ezbere okumalı en sevdiği yazıları.
Silip atmalı üzen insanları.
( Mutluluğu küçük şeylere bağlı olan insanların kalbi büyük olur... Bu yazı benden tüm kalbi büyüklere gitsin... Ki ben birini çok iyi tanıyorum... :) İyi ki öyle bir arkadaşım var. Ne mutlu bana... Yüzü hep gülsün. )